Okuyucu Mektupları

Bu girdiyi uzunca zamandır yazmak niyetindeydim aslında fakat bugüne Parolaları şifrelesekte mi saklasak şifrelemeden mi saklasak? konulu girdime yapılan yorumu okuduktan bir 15 dakika sonra CNBC-e dergisi Mayıs sayısını elime almam vesile oldu.

Öyle televizyon izlemem ben hayatta diyenlerden değilimdir, buldum mu izlerim :) fakat favori kanallarımdan biri olan CNBC-e dergisi ile tanışalı bir 1 sene oluyor sanırım. Dergi içeriği kaliteli ve okunası olsa da dergiyi 6. sayfada bitirseler de olurmuş benim için. Gene aynı parayı verip satın alırım o kadar eminim (hastanızız efendim)...

Nedir efendim ilk 6 sayfanın olayı derseniz, ilk sayfa kapak oluyor, 2. ve 5. sayfalarda genelde bilindik bir firmanın tam sayfa reklamı, 3. sayfada "İçindekiler" bölümü ve 4. ve 6. sayfalarda o nefis "Okuyucu Mektupları" ve harika cevapları. Bu harika soruları e-posta vasıtası ile tabi ki nefis izleyiciler soruyor, cevapları ise derginin Genel Müdür'ü Cem Aydın ve Genel Müdür Yardımcısı Görkem Yaşayan veriyor.

Dergi ile tanışmam bundan 1 sene falan önce CNBC-e reklam aralarından önce çılgınca dans eden/veya dans edemeyen iki hanımefendinin evli olup olmadığını/tanışıp tanışamayacağını soran izleyiciye cevap olarak bu iki hanımefendinin pek değerli eşlerinin fotoğraflarını dergiye basmalarına denk geliyor. O zamandan beri Meren'in dediği gibi "Evrimi sadece kitaplardan okuyup ahhh, ahh diye içimizi çekmemize" sebep olacak kadar acayip sorular ve neyse ki halen aklı başında insanlar da mevcut dedirtip uzun kahkahalar attıran cevapları her ayın başında sevinç ile okuyorum.

O kadar eğlenceli ki, mesela yanılmıyorsam 2 ya da 3 ay önce "O film neden japonca dublaj/türkçe altyazı ile yayınlandı. Türkçe dublaj yapacak paranız mı yok?" tarzı bir soruya japonca cevap yazmaktan veya "Ben Cerrahpaşa'da okuyorum, NipTuck'da kesilen insanlar gerçek mi?" tarzı bir soruya "Bizce sen hem kendi açıdan, hem de halkın sağlığı açısından geç olmadan mesleği bırak" tarzı yanıtlar vermekten hiç çekinmiyorlar, ellerine sağlık :)

Bu ayki favorim ise şöyle; "Sayın ilgililer filmler için teşekkürler ama aynı teşekkürü o altyazılar için edemeyeceğim. Yazılar ok gibi geçiyor, okumamız imkansız, lütfen kısa ve öz yazın. YAVAŞ GEÇSİN!" yazan harika izleyiciye "Sayın Bozkurt, Öz yazın ne demek? Konuyu mu yazalım? "Aşk hakkında konuşuyorlar", "kavga ediyorlar" gibi mi?"  :)

Hazır okuyucu mektuplarına gelmişken konu, Parolaları şifrelesekte mi saklasak şifrelemeden mi saklasak? girdime "Önce git PHP öğren ondan sonra konuş, aptal adam. Al sana kaynak" yazıp (bu yazdığının 10 kat daha kibarlaştırılmış hali) link olarak bilmem kaç sene önce verdiğim PHP seminerini bana gönderen salağa da saygılarımı sunmadan edemeyeceğim.

Harbi iyi ki varsınız, günüme neşe katıyorsunuz... 

Sonradan gelen düzeltme:  Furkan'ın harika bir oğlu olmuş, Hoş gelmiş, sefalar getirmiş :), hep neşeli, hep sağlıklı, her şey istediği gibi olsun...