Her LeKeDe Etkili...

Uzun zaman içinde bulunduğum ve gene uzun bir süre önce de elimi/eteğimi/ilgimi çektiğim LKD'nin gün ve gün bir önceki günden daha da beter hale gelmesini oturup izlemek gerçekten enteresan bir deneyim olmaya devam ediyor ne yazık ki.

Dost acı söyler diye ünlü bir atasözü vardır ya bakalım bu atasözü bu günlük girdisi ile ne kadar örtüşecek.

Tüzüğünde yazan amaçlarının özeti Türkiye'de Özgür Yazılım Camiasını bir araya getirmek, Özgür Yazılım felsefesinin Türkiye'de tanıtılmasını ve yaygınlaştırılmasını sağlamak, bu alanlarda her türlü araştırma ve çalışmaya destek vermek, bu tür çalışmalara ön ayak olmak, bu alanlarda ulusal ve genel sorunlara çözüm aramak, uluslar arası kongre, konferans vb. etkinliklere aktif katılım sağlamak ve Türkiye'de yazılım teknolojisinin ve üretiminin geliştirilmesi için Özgür Yazılımlar ile sunulan ekonomik modeli tanıtmak, Linux İşletim Sistemi ve Özgür Yazılım temelli çözümler üretmek olan bir derneğin amaçlarından hallice uzak mesafede kendi habitatında kıvranarak yaşamaya çalıştığını izliyorum, üzüntüyle...

Dernek mesela GPL v3  tartışacağına/konuyla ilgili fikir beyan edeceğine, Microsoft/Novell antlaşmaları ile ilgili yorum yapacağına, konumunda bilirkişi olacağına, bu ülkedeki Özgür Yazılım Başarı Hikayelerini toplayıp/destek olacağına, döküman hazırlayacağına, Özgür Yazılım dünyasında olup biteni üyelerine ulaştıracağına, Özgür Yazılımlar üreteceğine, Özgür Yazılım üretenleri destekleyeceğine ve hatta kendisi birşeyler üreteceğine ... yerinde saymayı, çevresindekileri itina ile uzaklaştırmayı, çalışan adamın önüne engelleri koymayı bunu da YK kararı diye sarıp sarmalamayı, adının ne olacağına bile karar veremediği bir organizasyon planlamayı, 10 tane e-posta listesine/2-3 farklı domain'e ev sahipliği yapmayı, senelerdir uzaktan vızıldayıp es kaza üye olursa bir iş yapmak zorunda falan kalabileceğinden korkan yaratıkların bile yazabildiği bir Planet'e sahip olmayı, benim babam senin babanı döver seviyesinde tartışmalara ev sahibi olmayı, üyelerinden aidat alamamayı ve kimsenin okumadığını düşündüğüm e-postaları duyuru diye atmayı vizyon ve misyon olarak belirlemiş ve sürdürür halde karşımda duruyor. (NOT: Olası çocukça tepkilere karşı peşinen yazayım, bu derneğin -cg'lerinden birinin başkanlığını yapmış, bir seri seminerine konuşmacı olarak katılmış ve insanlara bu konularda fikirlerini anlatmaya çalışmış ve idari toplantılarına katılmış, alınan kararlarının altına imza atmış biri olarak kendimi de eleştiriyorum!)

Bu korkutucu tablonun temelinde yatan sebep pek tabi ki bu ülkede Özgür Yazılım camiasında olduğunu sanan kitlenin bir kısmının aslında bir çeşit virüs olmasından kaynaklanıyor. Canlı organizma bulduğunda faaliyete geçen bu canlılar kendi kendilerine kaldıklarında bir şey üretemedikleri gibi üretene yapıştıkları zamanda üretenin üretimine sekte vurmak için ellerinden geleni yapmak için kendilerinden ve zeka seviyelerinden beklenmeyecek üstün bir gayret göstermeyi bile başarabiliyorlar.

LKD'nin ilk yapması gereken hamlenin de bu virüslerden hızlıca kurtulmak ve silkinerek kendine gelmeye çalışmak olduğunu düşünüyorum. Bu virüsler o bünyede vukuu bulmaya devam ettikleri sürece bu ülkedeki özgür yazılımcı zihniyeti geliştirmek isteyen prematüre bireyler onları taklit/takip etmeye devam edecek ne yazık ki.

Şöyle 3 km. yüksekten bakınca durum o kadar vahim geliyor ki bana, yaklaşık 3 senedir 100'e yakın projenin (kernel, libc, gcc, binutils, xorg, AppArmor, Xen, KDE, HAL, DBUS v.s v.s v.s) e-posta listesini düzenli olarak takip ediyorum ve bu projelere düzenli katkı veren insanların arasında sadece ve sadece Pardus geliştiricilerinin olduğunu profesyonel olarak çalıştığım proje için sevinçle, bir bireyi olduğum Türkiye Özgür Yazılım camiası için ise üzüntü ile izliyorum. Bu kadar konuşan kernel aşığı, güvenlik delisi, GNOME hastası, KDE yanlısı, PHP severin falan özgür yazılım felsefesinin tam aksine sadece kene gibi bu harika ürünleri tükettiğini (NOT: Tabi ki herkes her kullandığına katkı verecek diye bir şey yok ve tabi ki bazı insanlar sadece kullanıcı olacak bu paragrafın ana hedefi sadece kullanıcı olan ama hadlerini bilmeyen dangalaklardır) ama iş katkı vermeye gelince devekuşu misali kafasını kuma gömüp saklandığını görmek gerçekten insanı yıpratıyor.

Umarım LKD tez zamanda kendine yakışanı giymeye, her LeKeDe etkili olmaya, beklenildiği gibi davranmaya, gün ve gün insanların katkı vermek için elinden geleni yaptığı ve kendinden beklenen vizyon ve misyona sahip bir halde yakın zamanda aramıza döner. Bir sonraki Genel Kurulu da "Aaa vallahi olmaz, gel sende aday ol yönetime", "Haydi arkadaşlar bir alkış alalım", "Bir arkadaş vardı, aday olmuştu ama gelemedi" şeklinde taverna havasında ve sadece __59__ (yazı ile elli dokuz) kişi ile yaparsak gerçekten LKD'yi götürüp gömelim ve yaşamaya devam edelim...

Ve umarım ki bu yazdıklarımı gün gelir ve afiyetle yerim...